Merhaba! Bugün size dekorasyonuyla iç ferahlatan, konseptiyle
insanı radikal kararlar almaya iten bir Moda kafesinden bahsedeceğim. Açılalı
birkaç ay olmasına rağmen benim Moda’daki en favori kahve dükkanlarım arasında
hatta belki de en sevdiğim olabilir :) Moda Caddesi üzerinde Rıza Paşa
Sokak’tan girince hemen karşınızda. Ben sokak falan bilmem diyorsanız Moda
Tramvayı’nı takip edin o size yol gösterecektir :)
Lotta23 ilk bakışta bir kahve dükkanı gibi görünse de aynı
zamanda bir dövme salonu. O sebeptendir ki burda kahvenizi içerken bi anda gaza
gelip dövme yaptırabilirsiniz, hele ki bir dövme tutkunuysanız!
Günlük çıkan tatlıların yanına kahvenizi nutella veya fıstık
ezmesi seçenekleriyle alabiliyorsunuz. Kristal bardakları ve masalardaki siyah beyaz mumlarıyla sunumda 10 puan!
İçinde minik papatyalarla gelen bitki çayları ve muhabbet sırasında tadım için ikram ettikleri armutlu smoothieler de çok güzeldi. Gün içinde kafeini fazla kaçıranlar için alternatif seçimler.
Ambiyansa gelince ferah dekorasyonunu bi kenara koyarsam
Lotta23’ü benim için en güzel
kılan şey önünden geçen Moda Tramvayı. Ben İstanbul’un sembollerine takık bir
insanım. Beyoğlu’na her gittiğinde Galata Kulesi’ne uğramazsa ya da en soğuk
havalarda bile vapurun üst katına çıkıp martıları izlemezse içinde ukte
kalanlardanım. (Benim gibiler var biliyorum. Henüz delirmedim :)) Kadıköy
denince de benim aklıma gelen ilk sembol Nostaljik Tramvay. Kafenin her önünden
geçtiğinde mest oluyorum. Biraz da bu sebepten Lotta23’e ilk gittiğimden bu
yana her Moda’ya gidişimde yine uğramak istiyorum. Her insanın takıntılı olduğu
şeyler vardır. Ama benimki tatlı bir takıntı bence, değil mi? Sanırım içimdeki
İstanbul sevdası bitmedikçe (ki imkansız olduğunu biliyoruz bence) ben Lotta’ya
kahvenin yanına bir tramvay manzarası almaya gelecek gibiyim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder